9.SINIF MÜZELERDE İNCELEME VE UYGULAMA I

 

...........  ANADOLU LİSESİ

              GÖRSEL SANATLAR DERSİ ETKİNLİK PLANI            


DERS

Görsel Sanatlar

ÜNİTE

Kültürel Miras

KONU

Müzelerde İnceleme Ve Uygulama I

KAZANIMLAR

9.2.1.1. Türkiye’de ve dünyada müzeciliğin gelişimini açıklar.

Türk müzeciliğinin gelişmesinde Osman Hamdi Bey’in çalışmaları vurgulanır.

9.2.1.2. Müze çeşitlerini açıklar.

9.2.1.3. Müzelerin ve sanat galerilerinin önemini açıklar.

Çevresel imkânlar dâhilinde öğrencilerin müzeleri ve sanat galerilerini gezmeleri, imkân olmaması durumunda sınıf ortamında sanal müze ziyaretleri yapılması sağlanır.

9.2.1.4. Kültürün geleceğe aktarılmasında sanat eserlerinin değer ve önemini açıklar.

9.2.1.5. Sanat eserlerini ve kültürel değerleri korumanın önemini açıklar.

Sanat eserleri ve kültürel değerlerin, bir ülkenin kültürel kimliğinin önemli unsurları olduğu vurgulanır.

SINIF

9

SÜRE

2 saat

ARAÇ VE GEREÇLER

Genel Ağ, müzeleri tanıtan çeşitli kitaplar,

YÖNTEM VE TEKNİKLER

Gezi-gözlem, sanat eseri inceleme,izleme

DERS HAZIRLIK

“Müze deyince aklınıza ne geliyor?”

“Bu derste çağdaş müze, müze çeşitleri, sanat galerile­rinin; kültürün geleceğe aktarılmasında sanat eserlerinin değer ve önemini, sanat eserlerini ve kültürel değerleri korumanın ne kadar gerekli ve önemli olduğunu kavrayacaksınız. Tarihsel ve doğal mirasa duyarlı olmayı öğreneceksiniz.”

Türkiye’de ve dünyada müzeciliğin gelişimi, müze çeşitleri, müzelerin ve sanat galerilerinin öne­mi, kültürün geleceğe aktarılmasında sanat eserlerinin değeri ve önemini, sanat eserleri ve kültürel değerlerin korunması konularını araştırınız, ayrıca ülkemizdeki müze, tarihî yapı türleri hakkında araştırma yaparak, derse hazırlıklı geliniz.

En az bir müze araştırıp inceleyerek, genel ağ kullanarak sanal gezinti yapmanızı ve aşağıdaki soruları cevaplayacak şekilde BİLGİ KARTI hazırlamanızı istiyoruz.

1. Müze, hangi şehrin hangi semtinde ya da mahallesindedir?

2. Müze, kimler tarafından ve ne zaman yapılmıştır?

3. Müze binasının yapımında hangi malzemeler kullanılmıştır? Yapı planı nasıldır?

4. Müzenin sizi en çok etkileyen bölümleri hangileridir?

5. Müzenin bölümleri, günümüzde hangi amaçlarla kullanılmaktadır? Neler sergilenmektedir?

6. Müze, günümüzde tarihî ve sanatsal önemini koruyor mu? Neden? Nasıl?

       7. Sanal Müze gezisinde önemli olarak neleri öğrendiniz? 

Örnek BİLGİ KARTI için makalemizi okuyabilirsiniz. TRT2 ' nin  “Müzelerin Yıldızları“ adlı youtupe kanalından çeşitli müzelerin tanıtımlarına ulaşabilirsiniz.

 

ETKİNLİK SÜRECİ

Müzeler, günümüzde her yaştan insanın bilgi aldığı kültür kurumu olarak görülmektedir. Müzeler toplumların kültürel, sosyal, bilimsel, sanatsal geçmişini ve geleceğini inşâ etme adına çeşitli eserlerin korunduğu ve yaşatıldığı alanlardır. Geleneksel müzecilik daha çok; arama, top­lama, koruma, bakım ve sergilemeye dayanırken çağdaş anlamda müzecilik, depo olmaktan öte bir anlam kazanmıştır. Müzeler; geleneksel müzecilik anlayışının yanında toplumla iletişim hâline geçen tarih, sanat ve kültür unsurunu en etkin biçimde toplumlara yansıtan mekânlar olmuştur. Kâr amacı gütmeyen ve devamlılık gösteren hizmet sektörü olan müzelerin halka açılmasıyla somut kültürel (elle dokunulabilen, görülebilen eserler) mirasın korunması, araştırılması, insanlara tanı­tılması ve sergilenmesinin yanı sıra müzeler, eğitim amacı da üstlenmiştir. Toplumla bilgi akışını sağlayan, insanlara eğlence de sunan mekânlar hâline gelmiştir.

Kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze gelen her türlü eser ile değerler bir ülkenin zen­ginliği olarak görülür. Bu değerlere gelecek kuşaklar için sahip çıkılması gerektiğine inanıldı­ğından tüm bu değerler bütününe kültürel miras denilmiştir. Sanat eserleri, yapıldığı zamana ait kültürel bilgileri sonraki kuşaklara aktarması bakımından çok önemlidir. Sanat galerileri, koleksiyoncular ve müzeler; sanat eserlerinin ve kültürel değerlerin korunması, halk ile buluş­turulması gibi görevleri kamu yararına üstlenir.

Bir sanat eseri; yapıldığı dönemin özellikleri, el sanatları, sosyal yaşamı, gelenek-görenek­leri, kabul görmüş toplum kuralları vb. kavramları barındırır ve yansıtır. Bu sanat eserleri, gelecek neslin ruhuna geçmişin motiflerini işler ve kültürel devinimin gerçekleşmesini sağlar.

Müzeler ve sanat galerileri, sanat eserlerini toplama ve korumada çok önemlidir. Sanat eser­lerini sergileyerek halkla buluşturur. Böylece kültürel değerlerin yeni nesillere aktarılmasına yar­dımcı olur. Müze ve sanat galerileri, misyonu gereği bir ülkenin kültürel devamlılığı açısından vazgeçilmezdir.

Şimdi gelin videolarımızı izleyerek devam edelim ,müze nedir sorusuna cevap arayalım,müzeciliğin gelişimi ve türleri hakkında bilgiler edinelim ve ardından Türkiye de müzeciliğin tarihi gelişiminde önemli yeri olan İstanbul Arkeoloji Müzesini gezelim ve sizin inceleyip tanıtımını yapacağınız müzelere bir göz atalım.

 

 


MÜZE NEDİR?

 


 İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZESİ

 



MÜZECİLİĞİN GELİŞİMİ



MÜZE TÜRLERİ

 

Türkiye’de ve Dünyada Müzeciliğin Gelişimi

Osman Hamdi Bey, 1881 yılında Abdülhamit tarafından Müzeler Müdürlüğüne atanmış­tır. İlk iş olarak Osmanlı Devleti topraklarında çıkarılan sanat eserlerinin yurt dışına kaçırılma­sını engellemek için 1874’te Asar-ı Atika Nizamnamesi’ne maddeler ekleyerek 1973 yılına kadar yürürlükte kalan Eski Eserler Tüzüğü’nü hazırlamıştır. Sayısı her geçen gün artan eserler için yeni bir müze binasının planlarını, mimar Valaury’ye (Valeri) çizdirmiş, 1891 yılında da şimdiki adıyla İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin açılışını yapmıştır. Osman Hamdi Bey’in girişimleriyle Türk müzeciliği gelişim göstermiştir. 1902’de Konya’da, 1904’te Bursa’da müzeler kurulması Osman Hamdi Bey’in gayretleriyle gerçekleşmiştir. 1910 yılına kadar Türkiye’de modern müze­ciliğin temelleri atılmıştır. http://akproje.org/madde/320-cumhuriyet-doneminde-muzecilik/

Avrupa’da koleksiyonculuktan müzeciliğe geçiş, bilimsel etkinliklerin doğal sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Koleksiyonların gelişmeleri ve yeniden değerlendirilmeleri, sınıflan­dırılmaları, belgelendirilmeleri ve korunmalarıyla, kamulaştırılan koleksiyonlarla müzeler oluşturulmuştur. Çağdaş müzelerin ileriye yönelik eğitsel, araştırıcı, yaratıcı ve yönlendirici etkinlikleri nedeniyle günümüzde müze, toplumun bilimsel ve kültürel geçmişini yansıtan ve geleceğini biçimleyecek ögeleri araştıran, toplayan, sergileyen, belgeleyen, yaşatan ve yönlen­diren yaygın bir eğitim kurumu olarak önem kazanmıştır.

Müzeler ve sanat galerileri, toplumun birikimlerini toplayarak, koruyarak, belgeleyerek uygarlıkların düşünsel ve sanatsal yaratılarına sahip çıkarken, geriye dönük koruyucu görevle­rini gerçekleştirmektedir.  Öte taraftan toplumun estetik anlayışının gelişmesi, geçmişin, yaşanan anın ve geleceğin açıklanması, yorumlanması, belli bir beğeni düzeyine erişilmesi, toplumsal gelişmelerin yönlen­dirilmesi, halkın eğlenirken öğrenip gelişmesi, zamanın böylelikle değerlendirilmesi nedeniyle, günümüz sanat galerileri ve müzelerinin amaçları ileriye yönelik nitelikler kazanmaktadır.

Tarihsel Gelişim: Müzelerin kuruluşundan önce değerli nesne ve sanat yapıtları, mağa­ra, mezar, kutsal mekân, tapınak, saray, villa ve kent merkezlerinde dinsel ve nesnel nedenlerle toplanıp sergilenmiştir. Helenistik Dönem’de mouseionlar kültür merkezleri olarak önem ka­zanmıştı. MÖ 3. yy.da İskenderiye’de [Alexandria (Aleksandriya), Mısır] I. Ptolemaios (Pıtol­mayos) -hükümdarlık dönemi MÖ 323-85- yaptırdığı sarayın bir bölümünü bir bilim ve eğitim merkezi olarak düzenlemişti. Müze sözcüğü de mousa (müz) -ilham perisi- sözcüğünden türemiş olan mouseion (müzyon) -ilham perilerinin yeri ya da tapınağı- anlamında kullanılmıştır. Her­culaneum’da (Herkulanyum) birkaç koleksiyonun sergilendiği Papyri (Papir) Villası, Rönesans portre galerilerinin görkemli bir öncüsüydü.  

16. yy.da sanatçı, uzman, eleştirmen, aracı ve danışman olarak toplumda önem kazan­mış, o zamana değin eski yapıtları toplayan koleksiyoncular, çağın sanatçılarından da yapıtlar satın almışlardır. Böylelikle bilinçli bir koleksiyonculuk gelişmeye başlamış, sanat yapıtları ve sanatçılar hakkında bilgi toplamaya gidilmiştir.

Müzecilik, Batı toplumunda koleksiyonların kamulaştırılmasıyla 18. yy.da gerçekleştirilmiş­tir. 1789’da Medici (Medisi) ailesinin koleksiyonları yeniden düzenlenerek kamulaştırılmıştır. Bu hareketlerle bilinçlenen halkın haklarını dirençle araması sonucu koleksiyonlar topluma açılmıştır.

Orta Çağ yapıtlarının değerlendirildiği ve 1795’te Alexandre Lenoir’un [Aleksandır Lenor (1761-1839)] başlattığı Fransız Anıtları Müzesi, daha sonra 1816’da Louvre (Lur) Müzesi’nin Orta Çağ bölümünün kaynağını oluşturmuştur. 1824’te Londra’da Ulusal Galeri, 1830’da Münih’te Heykel Galerisi, 1852’de St. Petersburg’da (Sen Petersburg) Ermitaj (Ermi­taj) Müzesi, 1857’de Londra’da İmalatçılar Müzesi adıyla kurulan ve 1899’da yeni binasına geçen Victoria ve Albert (Viktorya ve Albert) Müzesi, 1897’de gene Londra’da Tate (Teyt) Gale­risi gibi özel koleksiyonların topluma açılmasıyla önce müzeler Avrupa’da yaygınlaşmış, daha sonra 19 ve 20. yy.da ABD’de gelişmiştir. 19. yy.ın ikinci yarısında ABD, sanat koleksiyoncu­luğu alanında önemli girişimlerde bulunmuştur. Henry Walters (Henri Valtırs), Andrew Mellon (Andırev Melın) ve Benjamin Altman (Benyamin Oltmın) gibi Amerikalılar oluşturdukları kolek­siyonları müzelere bağışlayarak ya da müzeler kurarak müzeciliğin Yenidünya’da yayılmasına katkıda bulunmuşlardır.


Atatürk ve Müze

Atatürk daha Cumhuriyet kurulmadan önce müzeciliğe de değinmiş, her alanda olduğu gibi arkeoloji biliminde de dünyanın uygar ülkeleri düzeyinde olmayı hedef göstermiş ve hangi dönemde yaratılmış olursa olsun tüm kültür varlıklarının birer tapu senedi gibi sahip çıkılmasının gerekli olduğunu tarihe ve kültüre verdiği değerle her fırsatta anlatmıştır. Öyle ki; Kurtuluş Savaşı yıllarında Sakarya Meydan Savaşı esnasında (23 Ağustos-13 Eylül 1921), Savaşın zaferle sonuçlanacağına ve Misak-i Milli sınırları içinde bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulacağına o kadar inanıyordu ki, Ankara’nın 90 km ötesinde Sakarya Meydan Savaşının tüm hızı ile devam ettiği, top seslerinin Ankara’ya ulaştığı günlerde, Ankara da, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin temelini oluşturan bir Eti müzesi kurulması emrini vermesi işgal güçlerine ‘’biz müzemizi de kurduk bir ulus olarak geliyoruz. Bu toprakların geçmişi de geleceği de bizim’’mesajını iletmek istemesi ile açıklanabilir ki, müzelerin bir ülkenin bekaası için ne denli önem taşıdığına iyi bir örnektir.

Tüm hayatını vatanına ve ulusuna adayan Ulu Önder kültürün bir devlet politikası olduğunu düşünür.Bu topraklarda yaşamış tüm uygarlıkların incelenmesi ve korunması için 15 Nisan 1931 yılında Türk Tarih Kurumu’nun kurulmasını sağlar ve kendinden sonra da bu çalışmaların aksamaması için mirasının büyük bir kısmını araştırmalarda ve kazılarda kullanılmak üzere bu kuruma bırakır.

Atatürk zamanında kurulan müzelerden bazıları ise şunlardır;

Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi-1921, Antalya Müzesi 1922, Sivas Müzesi-1923, Adana Müzesi-1924, Bergama Müzesi-1924, Topkapı sarayı Müzesi-3 Nisan 1924, İzmir Müzesi-1925, Edirne Müzesi-1925, Ankara Etnoğrafya Müzesi-1925,Tokat Müzesi-1926,Konya Müzesi-1926,Amasya Müzesi-1926,Sinop Müzesi-1932,İzmir Müzesi-1925, Kayseri Müzesi-1929,Efes Müzesi-1930,Afyon Müzesi-1931, Van Müzesi-1932,Ayasofya Müzesi-1934,Diyarbakır Müzesi-1934,Manisa Müzesi-1935,Tire Müzesi-1935, Çanakkale Müzesi-1936,Niğde Müzesi-1936, Tire Müzesi-1936, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi-1937.

ATATÜRK VE MÜZE konusunda daha ayrıntılı bilgi için makaleyi okuyabilirsiniz.

 

 

Müze Türleri

 

 

 

 

a) Arkeoloji Müzeleri: Arkeolojik zenginlikleri içine alan, binlerce yıllık tarihin mad­di kültür belgelerini sergileyen müzelerdir. Arkeoloji müzelerinde arkeologla­rın yaptıkları kazılar sonucunda ortaya çıkarılan binlerce yıllık kalıntılar, eserler sergilenir.

 

 

 

 

b) Sanat/Tarih Müzeleri: Uygarlık tarihini yansıtan, tarihsel olduğu kadar kültürel ve sanatsal birikimleri içeren geniş kapsamlı müzelerdir (ör. İstanbul Arkeoloji Müzesi). Bunlar, arkeoloji, etnografya ve halk sanatı müzeleri olarak kendi içinde de gruplandırılır.

 

 

 

 


c) Sanat Müzeleri: Sanat yapıtlarını koleksiyonlarında toplamış müzelerdir. Bunlar ulusal, yöresel, dönemsel (periyodik), teknik ve gereçlere dayanan sanat müzeleri ve sanatçı müzeleri olarak ayrılabilir. Ulusal ya da yöresel sanat müzeleri belli bir toplumun olduğu kadar toplumların sanat birikimlerini de içerir. Dönemsel sanat müzeleri, koleksiyonlarını belirli bir akımın ya da dönemin sanatında yoğunlaştırır. Teknik ve gereçlere dayanan sanat müzeleriyse belli teknik ve gereçlerin kullanılarak üretildiği sanat yapıtlarını toplar (ör. İs­tanbul Halı Müzesi). Sanatçı müzeleri, İspanya’daki Picasso Müzesi gibi ünlü bir sanatçının yapıtlarından oluşan koleksiyonlara sahip olanlardır.

 

 

 

 

ç) Tarih Müzeleri: Ülke, yöre, toplum, kişi, akım gibi tarihsel bir değere sahip geli­şimi sistemli biçimde inceleyen, açıklayan yazılı ve görsel belgeleri koleksiyonlarında toplar (ör. İstanbul Tanzimat Müzesi).

 

 

 

d) Bilim Müzeleri: İspanya’daki Geoligia Martorelli’de (Ceolecya Martorelli) oldu­ğu gibi doğa ve fizik bilimlerinin incelendiği müzelerdir. Bu tanımların dışında kalan ve özel konularda yoğunlaşmış müzeler, ayrı bir grup altında toplanmaktadır.

 

 

 

ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÖĞRENCİLER VEYA İLERİ DÜZEYDE ÖĞRENME HIZINA SAHİP OLAN ÖĞRENCİLER İÇİN EK ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ETKİNLİKLERİ

Öğrenme güçlüğü olan öğrencilerinizin öğrenme gayret ve grafiğini, hızlı öğrenen öğrencilerinizin öğrenme hızlarını da dikkate alınız. Bu öğrenciler için eğitim öğretim yılı başında Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu ve BEP Geliştirme Bi­rimi’nin iş birliğiyle Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı’nı hazırlayınız. Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP) doğ­rultusunda hazırladığınız kriterlere göre ölçme ve değerlen­dirme yapınız. Gerekli dokümanlar ve kriterler 226, 227, 228 ve 229. sayfalarda verilmiştir.

 

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME

1-DEĞERLENDİRME ÖLÇEKLERİ kullanılarak değerlendirme yapılır.

Yorumlar