11.SINIF MODERN SANAT AKIMLARI

...........  ANADOLU LİSESİ GÖRSEL SANATLAR DERSİ ETKİNLİK PLANI
DERS	Görsel Sanatlar
ÜNİTE	Sanat Eleştirisi Ve Estetik
KONU	Modern Sanat Akımları
KAZANIMLAR	11.1.2.1. Modern sanat akımlarının ortaya çıkış nedenlerini açıklar.  11.1.2.2. Modern sanat akımlarının özelliklerini örneklerle açıklar.  Fovizm,  empresyonizm,  kübizm,  fütürizm,  dadaizm,  sürrealizm,  soyut  sanat  ve  soyut ekspresyonizmin öz ve biçimsel özellikleri örnekler üzerinden açıklanır.  11.1.2.3. Modern sanat akımlarının temsilcilerini tanır.  a) Andre Derain, Earnst Ludvig Kirshner, Pablo Picasso, Giacoma Balla, Hans Arp, Salvador Dali, Vassily Kandinsky, Jackson Pollock. b) Türk Dili ve Edebiyatı Dersi ile ilişkilendirilir.
SINIF	11
SÜRE	10 saat
ARAÇ VE GEREÇLER	Video, Khanacedemyturkce yotupe kanalı,Genel Ağ, Norbert Lynton (Norbırt Lintın), Modern Sanatın Öyküsü; Ahu Antmen, Sanatçı lardan Yazılar ve Açıklamalarla 20. Yüzyıl Batı Sanatında Akımlar; Osman Erden, Modern Sanat Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey; Ernst H. Gombrich (Ernst Gombrih), Sanatın Öyküsü ,Orta öğretim sanat tarihi ders kitabı,Resim Defteri,Serbest Teknik
YÖNTEM VE TEKNİKLER	Araştırma,Sunum yapma,İzleme,Soru-cevap,Uygulama
DERS HAZIRLIK Modernizmin geliştiği 1863-1945 yılları arasında dünyada gerçekleşen önemli siyasi, bilimsel, teknolojik olayları araştırarak; olayların gerçekleştiği yılları kronolojik sıraya göre yazarak derse hazırlıklı gelmenizi bekliyoruz.
ETKİNLİK SÜRECİ Bu etkinlikte bir tarih şeridi yapacağız, araştırmalarınızın sonuçlarına göre olayları tarih sırasında resim defterlerinize yazıp, bahsedeceğimiz  sanat  akımlarını ve  bazı sanat eserlerini bu tarihî olayların karşısına ekleyeceğiz. Bir önceki dersimizde batı resim sanatı tarihide neo-klasik dönemin tutuculuğuna karşı çıkmış ve bazı kaynaklarda modern sanatın başlangıcı olarak ifade edilen  romantizm akımında kalmıştık.19 yüzyılın ilk sanat akımı olan ve sonrasında 20.yüzyıl sanatlarına da  gelenekleriyle köklü bir bağa sahip olan bu akımdan başlayarak 20.yüzyıl içine yer  alan sanat akımlarını aşağıdaki iki videoyu izleyerek  tanımaya başlayalım.   19. YÜZYIL RESİM SANATI 20.YÜZYIL RESİM SANATI   FOTOĞRAF MAKİNESİ İCADININ MODERN SANATA ETKİLERİ: Modernizm sürecinde ortaya çıkan tarihi olaylar kendinden önceki dönemlere göre daha hızlı gerçekleşmiştir.Bugün  bunu çok  daha rahat bir şekilde görebiliyoruz.Zaman daha hızlı akıyor,icatlar ve buluşlar arasında büyük zaman boşlukları oluşmuyor. Yandaki Theodoré Géricault’nun  1821’de yaptığı “Epsom At Yarışları” resmi ile fotoğraf makinesinin geliştiği bir döneme rastlayan alttaki Eadweard Muybridge 1872’de seri olarak çektiği “Dörtnala Koşan Atlar” fotoğraflarına  bir bakalım.Resimde­ki ve seri olarak çekilmiş fotoğraflardaki atların bacak hareketlerini kar­şılaştıralım. Sizce “Bu fotoğrafları görmüş olsaydı Géricault bu res­mi böyle yapar mıydı?”  “Bu olaydan sonra, ressamlar nasıl etkilenmiş olabi­lir?”   Epsom At Yarışları, Theodoré Gericault, 1821, Louvre Müzesi, Paris      Dörtnala Koşan Atlar, Eadweard Muybridge, 1872, Morse’s (Morsız) Galeri, San Francisco Fotoğraf makinesinin yakalamış olduğu “gerçeklik” meselesi sanatçıları özellikle de ressamları sanatla ilgili yeni sorgulamalara yöneltmiştir.Teknoloji ve bilimdeki gelişmeler geleneksel olan her şeyin sorgulanma­sına ve yeni arayışlara yol açmış ilerlemeci düşünce biçimi döneme hakim olmuştur. Bu anlayışla Modern Dönem’de kısa sürede pek çok sanat akımı ortaya çıkmıştır. Picasso bu konuda görüşlerini “Fotoğraf yoluyla anlattıklarınıza şöyle bir bakarsanız, bundan böyle artık resmin konusu olmayan şeylerin farkına varırsınız. Kameranın son derece açık seçik bir şekilde görüntülediği nesneleri ressam niçin kopya etmeyi sürdürsün ki? Bu, saçma olurdu, değil mi? Geldiği yer açısından fotoğraf, edebiyatın, an­latının hatta konunun boyunduruğundan kurtarmıştır resmi. Ne olursa olsun, belli konular artık fotoğrafın kendi alanına ait olmuştur. Hal böyle olunca, ressamlar yeni kazanılmış bu özgürlüğün tadını çıkarmamalı mı, bu özgürlüğü kullanarak başka şeyler yapmamalı mı? “şeklinde açıklamıştır. SANAYİLEŞME VE DÜNYA SAVAŞLARININ MODERN SANATA ETKİLERİ : Sanayi Devrimi ya da Endüstri Devrimi, Avrupa'da 18. ve 19. yüzyıllarda yeni buluşların üretime olan etkisiyle ve buhar gücüyle çalışan makinelerin makineleşmiş endüstriyi doğurmasıyla, bu gelişmelerin de Avrupa'daki sermaye birikimini arttırmasına ,burjuvazinin oluşmasına,işçi sınıfının oluşmasına neden olmuştur,sanayileşmeye bağlı olarak öne çıkan büyük şehirlerin, dünya savaşlarının da etkisiyle dünyanın çeşit­li yerlerinden sanatçıları bir araya getirdiği ve önceki dönemlerden farklı, dinamik bir sanat ortamı yarattığı bilinir. Bu sürecin edebiyatçılarla ressamları yan yana getirdiği ve birbirlerini etkiledikleri söylenir. Sizin de bildiğiniz  edebiyatçılarından  örnekleri verebilir misiniz?Örneğin Ahmet Haşim hangi dönem akımı ve temsilcileri ile birlikte anılır? MODERN SANAT AKIMLARI ESER ÖRNEKLERİ VE TEMSİLCİLERİ :   Realizm: GERÇEKÇİLİK Figüratif sanatlalar ve edebiyatta tarihsel bir tarz olan realizm, en tutarlı biçimde Fransa da ulaşmış,Avrupa’da ,İngiltere ve Amerika’da etkili olmuştur.1840’tan 1880 ‘e kadar Batı dünyasında egemen olmuş bu akımın amacı gerçek dünyanın, çağdaş yaşamın dikkatli bir gözlemine dayanan doğru,nesnel ve tarafsız bir betimini vermektedir.Bu nedenle gerek klasik gerek romantik dünyadan,somut gerçeklere dayanan bir dünya uğruna vazgeçilmiştir.Klasik sanatçılar geçmişi örnek almış,romantik sanatçılar ise düş güçlerine sığınarak dış dünyadan kaçmaya çalışmışlardır.Realizm ise gerçeği olduğu gibi yansıtmıştır.Bu dönemde sanayi devrimi ile ortaya çıkan işçi sınıfı,burjuva gibi toplumsal yapı, akımın tartışma konusunu oluşturmuştur. Temsilcileri: Gustave Courbert,realizmin en önemli temsilcisi ve önderidir.Honore Daumier,Jean François Millet diğer temsilcileridir.   Taş Kırıcıları,Gustave Courbert Empresyonizm: İZLENİMCİLİK 1725 yılından itibaren Paris’te düzen­lenen “Salon Sergileri”ne kabul edil­meyen bir grup sanatçı 1874 yılında bir araya gelerek alternatif bir sergi düzenler. Bu sergideki “İzlenim” adlı tabloyu gören bir eleştirmen yorumla­rında resmin bitmemişlik etkisi veren özelliği üzerinde durur. Bunun üzeri­ne akımın adı izlenimcilik olarak kalır. Gün ışığının günün değişik saatlerinde nesneler üzerine yansıyan renklerin değişimleri ile ilgilenmiş ve atölye dı­şında manzara karşısında çalışma yap­mayı prensip olarak benimsemişlerdir. Işığın değişen etkisini yakalamak için hızlı çalışmak ve fırça darbelerinin etkilerini kullanmak zorunda kalmışlardır. Aynı manzarayı sürekli çalış­tıkları görülmüştür.  Temsilcileri:Claude Monet ,Edouard Manet,Auguste Renoir,Alfred Sisley,Edgar Degas akımın önemli temsilcilerdir. Dünya ve Türk edebiyatındaki temsilcileri: Arthur Rimbaud ,Paul Verlaine , Ahmet Haşim’dir.    İzlenim, Claude Monet, 1874, Marmottan Monet Müzesi, Paris   Post Empresyonizm: İLERİ İZLENİMCİLİK Post empresyonistler, empresyonizmin ışık renkleri ile atmosfer oyunlarına önem vermeyerek, eşyayı sağlam bir inşa içinde göstermeye çalışmışlardır. Güneş’in yedi rengiyle yetinmeyerek bütün renkleri    paletlerine almışlardır. Doğayı yeniden biçimleme anlayışını resimlerinde uygulamışlardır. Temsilcileri:Cezanne ,Gauguin , Van Gogh, Lautrec , Seurat  ve Signac’ tır.   Yıldızlı Gece,Van Gogh Modern Sanatlar Müzesi,New York Puantalizm: NOKTACILIK Puantilizm anlayışını geliştiren Seurat ve Signac, renkleri nokta nokta yan yana getirerek,uzaktan bakıldığında değişik görsel etkiler bırakan bir görüntü yaratmışlardır. Saf renk noktalarının bir mozaik gibi sabırla yan yana konulmasıyla resimlerini oluşturmuşlardır. Örneğin; yan yana gelen mavi ve sarı noktalar gözün ağ tabakasında yeşil renk duyumu uyandırır. Böylece resim seyircinin gözünde tamamlanmış olur. Resimlerde sınır çizgisi, yani kontur da kullanılmaz, bütün renk alanlarının birleşimleriyle sağlanır. “Artık sanatçı doğayı betimliyorum değil; resim yapıyorum diyordu.” cümlesi puantilizm (noktacılık) akımının görüşünü yansıtır. Temsilcileri: Seurat ve Signac.   Eyfel Kulesi, Seurat Fovizm: YIRTICILIK Fovistler; salt izlenim yerine duyguların da resme yansıtılmasını, daha parlak renkler kullanmayı, kaba fırça vuruşlarını benimsemişlerdir. Kul­landıkları çok parlak renkler nedeniyle sanat eleştirmenleri tarafından vahşi hayvan anlamına gelen “les fauves” (fov) olarak adlandırılmışladır.Fovizmde resim iki ana özellik üzerine yoğunlaşır:renk şiddeti ve kullanılışı.Bu akımın ürünleri sempatiktir,çocuksu özellikler taşır.Perspektif yoktur,figürlerin anatomik özlelikleri deforme edilmiştir. Temsilcileri: En önemli temsilcisi Henri Matisse‘dır.André Derain diğer bir temsilcisi olarak sayılabilinir.     Yemek Sonrası,Henri Matisse, Hermitage Müzesi,St Petersburg Kübizm: 1907-1914 yıllarında fovizmden kopan bazı sanatçıların oluşturduğu akımdır.   Öncüsü olan Pablo Picasso’nun savaşın yarattığı yıkımı çarpıcı bir şekilde verdiği “Guernica” adlı eseri görüyoruz. Büyük boyutlu bu eser çok sayıda eskizden yararlanarak ortaya çıkmıştır. Figürlerin geometrik formlara dö­nüştürülmüş hâllerini görüyoruz,sizler resimde başka neler görünüyor sunuz? Picasso, İkinci Dünya Savaşı sırasında ülkesinde yaşanan acılara duyarsız ka­lamamış ve İspanya’da bir kasaba olan Guernica’da gördüklerini yaptığı yüzler­ce eskizle paylaşmıştır. Çalışkanlığıyla Guinness Rekorlar Kita­bı’na giren Picasso kolaj tekniğini ge­liştirmiştir. Kübist ressamlar empres­yonist bir ressam olan Paul Cézanne’ın  resimlerindeki geometrik formlardan etkilenmişlerdir. Perspektif kavramını sorgulamışlardır. Kübizm analitik ve sentetik olarak iki dö­neme ayrılır. Analitik Dönem’de konular portre ve natürmortla sınırlandırılmış olup nesneler parçalanmış yüzeyler hâ­linde yansıtılmıştır. Bunlar Cézanne’ın son dönem resimlerini çağrıştırırlar. Sentetik Dönem’de ise kolaj tekniği ön plana çıkmış; resimler asemblaja (hazır nesnelerin kullanımı) yakın üç boyutlu bir hâl almıştır.  Kübizmin temeli,bir konuda gözün türlü yönlerden görebileceği özellikleri bir arada ,geometrik biçimlerde gösterme esasına dayanır.Kübistler biçim sorununu ön plana alıp rengi ikinci plana atmışlardır. Temsilcileri: Pablo Picasso, George Braque,Juan Gris     Meyve tabağı, George Braque   Avingonlu Kızlar,Poblo Picasso Guernica,Poplo picasso Fütürizm: GELECEKÇİLİK XX.yüzyılda başlarında kübizme karşı bir tepki olarak italyada doğmuş ve gelişmiştir.Fütüristlere göre her şey kımıldar.Giacomo Balla’nın , bir köpeğin çok sayıdaki hareketini yansıtan “Tasmalı Bir Köpeğin Dinamizmi”  resmi fütürizmin hareket, değişim, hız gibi kavramlarıyla ilişkilidir.Sizce “Fotoğraf makinesiyle böyle bir görüntü oluşturmak mümkün müdür?” Fütüristlerin teknolojik gelişmelerden oldukça etkilenmişlerdir. Gelecekçilik anlamına gelen fütürizm, İtalya’da özellikle teknolo­jik gelişmelere, makineleşmeye yönelik hayranlıktan doğmuştur. Resimde ve heykelde “hareketli dinamizm duygusu”nu yakalama­ya çalışmışlardır.    Temsilcileri: Umberto Boccioni , Gino Severini,Carlo Carra,Giacomo Balla Fütürizmin dünya ve Türk edebiyatındaki temsilcileri: Fillipo Tom­maso Marinetti , Vladimir Mayakovski ve Nazım Hik­met’dir. Tasmalı Bir Köpeğin Dinamizmi,Giacomo Balla 1912 Albright-Knox Sanat Galerisi,New York   Dadaizm: En önemli isimlerinden biri olan Hans Arp hem heykeltraş hem ressam hem de şair dir. Dadaizm, Birinci Dünya Savaşı sırasında Zürih’te toplanan sanat­çılar öncülüğünde oluşmuştur. Savaşın yarattığı “her şeyin anlam­sızlığı” düşüncesiyle oluşan sanat karşıtı hareketleri içinde barın­dırır. Geleneksel sanat anlayışını yıkmak isteyen bu sanatçılar; sanat eseri olarak hazır nesneleri sergilemişler, anlamsız şiirler yayınlamışlar, kabere türünde gösterilerle kendilerini ifade etmiş­lerdir.Dadaistler yaptıkları çalışmalarla sürrealizme katkıda bulunmuşlardır. Temsilcileri: Hans Arp,Marcel Duchamp ,Max Ernst,Francis Picabia’dır. Pisuvar,Marcel Duchamp,Tate Galeri,Londra   Yıldız, Hans Arp, 1939, Kröller-Müller (Krölle-Müller) Müzesi, Otterlo Sürrealizm: GERÇEKÜSTÜCÜLÜK En önemli temsilcilerinden olan Sal­vador Dali’nin “Yok Olan Voltaire Büstü” adlı resminde neler görüyoruz? Resimdeki iki farklı görüntünün birbiriyle çakıştırılmasına dikkat edelim. Sürrealistler; akılcılığı sorgulamış, psikanalist Sigmund Freud’un (1856-1939) düşüncelerinden etkilenerek bilin­çaltının resimlerini yapmaya çalışmışlardır. Gerçekte var o­lan nesneleri, figürleri gerçekte olamayacakları biçimlere sokarak bir rüya hissi yaşatmaya çalışırlar. Sizce sürrealist edebiyatçılar bilinçaltını eserlerine nasıl yansıtırlar? Temsilcileri: Resim ve heykel alanında Joan Miró ,Salvador Dali,René Magritte,Paul Klee ve Max Ernst’dir. Dünya ve Türk edebiyatındaki temsilcileri: Andre Breton, Louis Aragon, Dylan Thomas), Paul Eluard, Orhan Veli Kanık, Sezai Karakoç, Cemal Süreya, İlhan Berk ,Turgut Uyar ve Ece Ayhan Çağlar’dır.      Yok Olan Voltaire Büstü,Salvador Dali,Dali Müzesi St.Petersburg Ekspresyonizm: DIŞAVURUMCULUK Ekspresyonizm Almanya’da ortaya çıkmıştır. Gelenek­sel akademik eğitime, izlenimciliğe tepki göstermiş; biçimlerden çok duyguların ifade edilmesini ön plan­da tutmuşlardır. Duyguyu verebilmek için biçimleri bozmaktan çekinmemişlerdir. Kirchner, “geçmişle gelecek arasında köprü kurmak” amacıyla Almanca köprü anlamına gelen “Die Brücke” (Di Brüke) adlı grubu kurmuştur. Bu grup, ekspresyonizmin gelişme­sinde etkili olmuştur. Çalışmalarında, yaşamlarında özgürlük ve bağımsızlık istemişlerdir. Krichner, 1933’te Naziler tarafından “deje­nere ressam” olarak ilan edilerek 600’den faz­la çalışması yok edilmiş ve evi kapatılmıştır. Bu olaydan yola çıkarak farklı kültürlere, inanışlara, saygı göstermemiz gerektiği belirtilir. Temsilcileri:Edward Munch akımın en önemli temsilcilerindendir.Oscar Kokoschka,Gustav Klimt,James Ensor,Erns Ludvig Kirchner diğer önemli temsilcileridir.  Çığlık,Edward Munch,Ulusal Galeri,Oslo   Gerda’nın Portresi,Ernst Ludwing Kirchner, 1914, Von Der Heydt (Fon Dea Hayt) Müzesi, Wuppertal-Elberfeld Abstre Sanat: SOYUT SANAT Soyut sanat taklitten uzak,tamamen zihinlere yönelen bir sanattır.Soyut sanatın öncüsü Rus ressam ve sanat kuramcısı Was­sily Kandinsky’nin   eserine bir bakalım. Bu eser­de neler görüyorsunuz? Soyut resmin kendisinden başka bir şey yansıtmaya çalışmaz sadece renk ve bi­çimlerin özgün bir şekilde düzenlenerek duyguların akta­rılmasıdır. Temsilcileri: Was­sily Kandinsky,Robert Delaunay,Piet Mondrian  Piet Mondrain,kompozisyon C (No:III),Stedelijik Müzesi    Wassily Kandinsky, Clear Connection, 1925 Abstre Ekspresyonizm : SOYUT DIŞAVURUMCULUK  Amerika’da ortaya çıkan ilk sanat akımıdır. Akımın en önemli temsilcisi olan Jackson Pollo­ck’ın“Bir (Numara:31) adlı çalışmasını izliyoruz yandaki tablonun ölçülerinin 269.5x530.8 cm olduğu biliniyor.Yani epeyce büyük.Soyut ekspresyonistler, resim yapma yöntemi olarak soyut sa­natçıların; içerik olarak sürrealistlerin bilinçaltı yaklaşımlarını benimsemişlerdir. Pollock, resimlerini yere serdiği tuval bezi üzerine doğal hareketleri ile damlatma yöntemini kullanarak yapmıştır. Bu yöntem tama­men doğaçlama bir yöntemdir. Böyle bir eseri yapan mı? izleyen mi olmak isterdiniz? Temsilcileri: Jackson Pollo­ck Bir (Numara 31), Jackson Pollock, 1950, Modern Sanat Müzesi (MOMA), New York Pop Art: POPÜLER SANAT Popüler sanatın kısaltılmış adıdır. 1950'li yıllarda İngiltere ve ABD’ de doğup gelişmiş bir sanat akımıdır. Kökeni gerçekçiliğe dayanır.Pop-art, Dadacıların kolajlarından ve kendinden önceki pek çok akımı yeniden canlandırarak sürdürmektedir. Bu akımın sanatçıları; endüstri ürünü atıklarından, gazete parçalarına, hazır doğa nesnelerine kadar her şeyi kullanmış ve bir sanat eseri olarak sunmuştur.Pop-art gerçekle görüntünün farkını çarpıcı bir biçimde ortaya koyar ve makineleşmiş hazırcı insanı eleştirir. Pop-art içinde şablon, sprey boya, baskı resim, ipek baskının tuval resminde kullanılması vb. teknikler yer alır.2.dünya savaşınnın yokluk ve acılarından sonra,sanayi gelişimi çok tüketmek için çok üretimeye bırakmış,resimli romanlar, dergiler,renkli fotoğraflar,afişler tüketimi çekici hale getirmek için kullanılmıştır.Pop Art bu gelişmeler sonucunda tamamen tüketim toplumunu hedef almıştır. Temsilcileri: Roy Lichtenstein (Lihtenştayn), Jasper Johns (Cons) ve Andy Warhol (Varhol) ‘dır.    Arabada,Roy Lichtenstein Op-art: OPTİK SANAT Optik resim olarak da bilinen 1960’ larda doğmuş bir akımdır. Op-art, optik aldatmalara dayanan çalışmalara sahiptir. Resim sanatına, doğal olmayan optik görüntü getirmiştir. Renk, çizgi gibi ögeleri göz yanılsamaları yaratmak için kullanır. Eserler, genellikle soyut ve siyah beyazdır.Gözde oluşan bazı optik özelliklerden yararlanarak eserin bir illüzyona dönüşmesi sağlanır.Op-art akımının sanatçıları beyin veya gözde fiziki etkilenmeye neden olan ve izleyiciyi şaşırma vealdanmaya yönelten imajlar yaratmayı hedeflemişlerdir. Lekecilik ve hareket resmine karşı gelişen Op-art, sanat eserini bilimsel kurallarla düzenlemeye önem vermiştir. Op-art akımının sanatçıları,resimde üçüncü boyut etkisini vermek için geometrik biçimleri ritmik düzenleyerek, bu biçimler üzerinde renklerle modle yapmışlardır. Temsilcileri:Bridget Rirey,Josef Albers ,Victor Vasarelli     Nataraja,Birdget Rirey,Tate Galeri,Londra Minimalizm: Amerika’da 1960 ve 1970 yıllarında etkili olan minimalizm, sanatsal biçimin aşırı yalınlığını savunur. Nesnenin, nesne olma özelliğine dikkat çekerek tarihi ve sembolik ifade anlamlarını minimuma indirmek amacıyla hareket etmiştir.Minimalist sanatçıların çalışmalarında üçüncü boyuta geçme, gerçek mekânı kullanma isteği hissedilir. Minimalist resimde birkaç sınırlı renk, yalın geometrik tasarımlar ve büyük renk alanları görülür. Temsilcileri:Dan Flavin en önemli temsilcisidir.   Pembe,Sarı ve Kırmızı Floresan, Dan Flavin,Whitney Amerikan Sanat Müzesi Kavramsal Sanat: 1960’ larda alışılagelen sanat eseri biçimlerinde görülmeyen bir anlayışla eserler üretmiştir. Bu akım, fikir sanatı olarak da geçer. Kavramsal sanatın temsilcileri;resim veya heykel yapmak üzere yola koyulur, bu amaca yönelik yeni fikirler üretmek yerine, geleneksel gereçlerin ve biçimlerin ötesinde düşünüp fikirlerini uygun malzemelerle anlatma amacı güderler. Klasik anlamda resim veya heykel tarzı nesneler, ticari mal olmaya elverişli olduklarından sanatsal yaratı ve beğeninin dışında tutulur. Temsilcileri: Joseph Kosuth en önemli temsilcisidir.   Joseph Kasuth,           MODERNİZMİN GELİŞTİĞİ 1863-1945 YILLARI ARASINDA DÜNYADA GERÇEKLEŞEN ÖNEMLİ SİYASİ, BİLİMSEL, TEKNOLOJİK OLAYLAR 1863 İlk metro (yeraltı demiryolu) hattı Londra'da işletmeye açıldı 1868 Bir gazetenin yazı işleri müdürü olan Christopher Sholes ilk kullanışlı daktiloyu yaptı. 1872 Fotoğrafçı Eadweard Muybridge ilk ardışık fotoğraflar dizisini çekti. 1876 Alexander Graham Bell ilk telefon konuşmasını yaptı. 1876 Amerikalı üretken mucit Thomas Edison icatlar fabrikasını kurdu. 1877 Edison fonografı icat etti. (ses kayıt cihazı) 1878 Joseph Swan karbon filamanlı elektrik ampulünü icat etti. 1879 Ernst von Siemens elektrik döşenmiş bir hat üzerinde giden ilk elektrikli treni sergiledi. 1881 Emile Berliner, yassı plaklar kullanan ilk gramofonu yaptı. 1884 Hiram Maxim ilk makineli tüfeği tanıttı. 1885 Fizikçi Heinrich Hertz elektromanyetik dalgaların varlığını gösterdi. 1885 Avusturyalı kimyacı Carl Auer, muma göre daha kullanışlı ve güvenli olan bir havagazı lambası icat etti. 1886 Linotip adlı makine, gazetelerin ve kitapların daha hızlı hazırlanmasını sağladı. 1888 George Eastman, Kodak no.l adlı fotoğraf makinesini üretti ve müşterilerinin filmlerini banyo etti. 1889 Edison'un yardımcısı Charles Batchelor sinema filmlerinin seslendirilmesi üzerine deneyler yaptı. 1890 Daimler motor şirketi, dört tekerlekli ve akaryakıtla çalışan otomobil üretimine başladı. 1890 Herman Hollerith'in icat ettiği elektrikli sayma makinesi Amerika'da nüfus sayımı işlemi çok hızlı bir şekilde sonuçlandırıldı. 1895 Paris'te Lumiere Kardeşler 10 hareketli filmden oluşan bir gösteri yaptı. 1898 Valdemar Poulson, modern teybin öncüsü olan bir cihaz yaptı. 1901 King Camp Gillette, kullanıldıktan sonra atılan ilk güvenli traş bıçağının patentini aldı. 1902 İtalyan Guglielmo Marconi, Manş Denizi üzerinden radyo dalgalarıyla mesaj iletmeyi başardı. 1903 Amerikalı Wright Kardeşler ilk motorlu uçağın uçuşunu gerçekleştirdi. 1903 Henry Ford, yeni araba fabrikasıyla seri üretim tekniğini getirdi. 1903 Willem Einthoven, kalbin işleyişini kaydeden elektrokardiyografi cihazını icat etti. 1904 John Fleming'in geliştirdiği cam diyotlar radyo cihazlarının vazgeçilmez parçası oldu. 1908 Adını mucidinin adından alan Geiger sayacı radyasyonu saptamak ve ölçmek için kullanılmaya başlandı. 1909 General Electric şirketi elektrikli ekmek kızartma makinesini yaptı. 1914 1.Dünya Savaşı 1917 Sovyet İktidarı Bolşevik Devrimi 1923 İki İsveçli mucit ilk buzdolabını tasarladı. 1925 Londra'da trafik lambaları kullanılmaya başlandı. 1926 John Logie Baird ilk televizyon görüntüsünü başarıyla iletti. 1926 Robert Goddard ilk sıvı yakıtlı roketi fırlattı. 1928 Bir Amerikan icadı olan seloteyp günlük yaşama girdi. 1929 Philip Drinker, hastaların solunum yapmasına yardım etmek için "demir ciğer"i icat etti. 1929 Ekonomik Buhran 1933 İki Alman bilim adamı Max Kroll ve Ernst Ruska elektron mikroskobunu yaptı. 1933 Bir kedinin gözünün araba farlarını yansıtmasından esinlenen Percy Shaw, kedigözünü icat etti. 1933 Nazi iktidarı ele geçirdi. 1935 Alman şirketi AEG, sesi kaydetmek için plastik manyetik teyp bandını geliştirdi. 1937 Dünyanın en büyük zeplini Hindenburg'un yanıp 35 yolcunun ölmesinden sonra zeplinle taşımacılıktan vazgeçildi. 1938 İlk naylon ürün ABD’de tanıtıldı diş fırçası. 1938 Macar mucit Lazlo Biro, biro da denilen bilye uçlu tükenmez kalemi icat etti. 1938 Amerikalı Chester Carlson ilk fotokopi makinesini icat etti. 1939 2.Dünya Savaşı 1939 İgor Sikorsky adlı bir Rus mühendis tarafından ilk helikopter yapıldı. 1942 Wernher von Braun, AImanya'nın ilk uzun menzilli füzesi olan V-2'yi fırlattı. 1942 Enrico Fermi, ABD'nin Chicago kentinde, nükleer enerjinin denetim altına alınabildiği bir nükleer reaktör yaptı. 1945 Amerikalı mucit Percy Spencer, ilk mikrodalga fırını tasarlayarak patentini aldı. 1945 ABD, Japonya'nın Hiroşima ve Nagasaki şehirlerine atom bombası attı.
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÖĞRENCİLER VEYA İLERİ DÜZEYDE ÖĞRENME HIZINA SAHİP OLAN ÖĞRENCİLER İÇİN EK ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ETKİNLİKLERİ	Öğrenme güçlüğü olan öğrencilerinizin öğrenme gayret ve grafiğini, hızlı öğrenen öğrencilerinizin öğ­renme hızlarını da dikkate alınız. Bu öğrenciler için eğitim öğretim yılı başında Özel Eğitim Değerlendir­me Kurulu ve BEP Geliştirme Birimi’nin iş birliğiyle Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı’nı hazırlayınız. Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP) doğrultu­sunda hazırladığınız kriterlere göre ölçme ve değer­lendirme yapınız.
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME	1 -Çalışmaların öğretmen tarafından DEĞERLENDİRME FORMLARI kullanılarak değerlendirilmesi ve sürecin takip edilmesi sağlanacaktır.